Bir bataklığa saplanmış gibi hissediyorum yine. Bu hissi tam altı yıl önce de yaşamıştım. Çıkamayacağımı, başaramayacağımı düşündüğüm o anlarda, bir el uzanmıştı bana. Ve hayalini kurduğum, arzuladığım yer için bir kapı aralanmıştı. Bugün, tam altı yıl önce başladığım odadan bakıyorum kendime. O ilk günkü halime… Ne kadar heyecanlıydı, ne kadar mutluydu… Çünkü yapabildiğini görmüştü. Ama şimdiki ben… Yorgunum. Ve bir kez daha bir bataklığa saplanıyormuş gibi hissediyorum. Ama bu kez korkmuyorum. Çünkü değiştirmem gerekenleri biliyorum. Sadece cesaretimi toplamayı bekliyorum. Yorgunluğumun geçmesini istiyorum. Savaşmak zor. Ama bu hayatta ne kolay ki? Yan gelip yatmak isterdim belki, ama hiç öyle biri olamadım. Muhtemelen hiçbir zaman da olamayacağım. Yine savaşacak bir şey bulurum. Yine arar, sorar, başlarım. Bulunduğum yerde insanlar bir bataklığa saplanmış. Bense suyun kenarında, ayaklarıma doğru ağır ağır yükselen çamurlu suyu izliyorum. Henüz çok değil… Biraz daha bek...
İçimdeki yabancı durmadan konuşuyor birşeyler anlatmaya çalışıyor kendini,benliğimi tanımlamaya yaşamaya ve herkesi anlamaya....