Ana içeriğe atla

KOZA KELEBEĞİ BİLMEZ



Kaderini ancak sen keşfedebilirsin,senin için hazırlanmış yolu ancak sen bilebilirsin.Burası kalbinin seni davet ettiği yoldur.Nasıl ki koza kelebeği bilmez halbuki kaderidir onun kelebek olmak.Ancak cesur olursa cesaret edebilirse bir yumağın içinden sıkışmış kalmışlıktan kabuğunu kırarak gökyüzüne,özgürlüğe kanat çırpar.İşte insanoğlunun hikayeside budur.Asla kaderini baştan bilemez ve eğer geçilmemiş yollardan geçmez,açılmamış kapıları açmazsa,sonucta bir anlamda açılmadan iade olacaktır.Uykudan kalkma zamanı özgürlüğe kanat çırpın siz kimsiniz ? Kaderini kendisi yazanmısınız yoksa bir koza kelebeğimi ?


Bu güzel sözler ROBIN S.SHARMA’ nın kitabından yazar gerçekten çok anlamlı bir soru soruyor siz kimsiniz ? Sadece bir tarihte doğan herşeyden habersiz yaşayan bir canlımısinız yoksa hayatınız için hayalleriniz için hiç bıkmadan yola devam edenlerden mi hepsimiz insanız evet bu kelimeyi binlerce kez duyuyoruz, okuyoruz yazıyoruz, söylüyoruz peki insanlığımız sadece varolmaktan mı ibaret bizi insan yapan ne kimilerine göre sadece evde çocuk bakmak kimilerine göre sadece cinsellik kimilerine göre amaçsızca para harcamak... bu liste uzar gider.Ama tek uzamayan ve kesin doğru olan bişey var o da herşeyin sadece bir kez yasanıyor olması ben hiç kimseyi iki kez 18 yaşında olduğunu duymadım siz duydunuz mu muhtemelen hayır çünkü zamanla birlikte bizde akıp gidiyoruz herşeyi sadece bir kez yaşıyoruz bu bir kez yaşamak işini bir düşününce insan gerçekten çok tuaf oluyor hem üzülüyor hemde seviniyor en azından sevgilimden ayrıldığım gün tek gün olacak ama arkadaşarımla tatile gittiğim deliler gibi eğlendiğimiz ve hiç bir zaman bitmesini istemediğimiz günde sadece tek bir gün.İşte bu olmadı ama elden bişey gelmiyor belki bilim ilerleyen zamanlarda zamanda yolcuğu başarabilecek fakat bir kez yaşama olayını iki kez yapabileceğini hiç zannetmiyorum.Bu nedenle şu anda ne yaşıyorsanız yaşayın yeterki istediğiniz hayatı yaşamaya çalışın en azından deneyin hayat size istedikerinizi televizyonun karşısında dizi izlerken vermez hiç kusura bakmayın bi zahmet kalkıp birşeyler yapmanız lazım.İçinizden o an ne geçiyorsa yapın belki çılgın bir fikirdir örneğin saçlarınızı mavi boyatmak gibi yada kazıtmak gibi yapın ne kaybedeceksiniz ki bırakın insanlar hakkınızda ne düşünürse düşünsün umursamayın sadece kendi hayatınızdan siz sorumlusunuz anneniz babanız yada dedikoducu komşunuz fatma teyze değil.İnanın istediğiniz şeyi hemen yapmaya başladığınızda kendinizi daha özgür hissedeceksiniz ve inanılmaz bir özgüvene sahip olacaksınız.Örneğin bende çocukluk hayalim bir çello çalmaktı ama kemanı daha çok istiyordum ailemin maddi durumu iyi olmadığı için bu isteğimi çocukken gerceklestirememislerdi.Şimdi 19 yaşındayım (evet belki daha gençsin evladım tabi yaparsın diye düşünebilrsiniz) ve bir keman satın alabildim bunun için 3 ay dışarıda yemek yemedim arkadaşlarıma yalan söylemek zorunda kaldım ama beyaz yalanlar işte “hastayım, dışarıya çıkmak istemiyorum” gibi ama çocukluk hayalim için bu yalanlar önemliydi ve şimdi keman çalmaya başladım o kadar mutluyum ki anlatamam herkesin bir çocukluk hayali vardır belki benim hayalimden daha büyük hayaller hemen olamayacak hayaller ama eyer inanır ve devam ederseniz elbet bir gun gerçekleşir birileri yolda kalır birileri yol alır kanun bu.Sizde yol alın korkmayın çünkü herşey sadece bir kez.

L.G

Yorumlar

  1. yarın severek isteginizi yayınlarız ancak öncelikle üyemiz olmanız gerekiyor. BBM üyeliği ücretsizdir ve son derece kolaydır. http://bloglarmahallesi.com/UyeOl.html

    sayfasındaki formlardan size uygunolanı doldurup gonderdiğinizde uye olmuş olursunuz. hem ilan vs duyurularınız yapılır hem de bloglar listesinde ve katalogda blogunuz tanıtılır.

    sizi aramızda gormekten mutlu oluruz.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Vaktin varken SEV

Vaktin varken sev, Korkma duygularından sadece yaklaş Yargılama kendini aynalarda sadece inan Kalbin varken hisset sıcaklığını saflaş biraz Çiceklerden yol yap sevgine ve sakın geri dönme Vaktin varken sev, Bir tekrarı daha olmayacak çünkü Bak bir kelebek daha öldü Bu kez kalbinin götürdüğü yere git. Sorma sorgulama sadece git. Vaktin varken sev Koru sımsıkı sar aşkı kaybetme sakın Vedalar acıtsada,korkma ağlamaktan Hadi yaklaş şimdi başlıyor aşk......

+20 Yaş Sendromu

          Hani vardır ya böyle artık aynalara baktığınızda eskisi gibi değilsinizdir nerde o eski günler dersiniz aslında 40'lı yaşlarda söylemeye başlarsınız ama 20 'li yaşlarda da söylemeye başladık biz.Lisede sınıfınızdaki en ilginç (burda ilginç darken aslında en kötüsünü söylüyorum) çiftin sizden once nişanlandığını duymak yada artık doğum günü partileri yerine nişan,düğün partilerine davet edilmeye başladığınız an işte o an 20'li yaş sendromu başlamış oluyor.Daha siz doğru düzgün bir ilişki yaşayamıyorken rekor ilişki süreniz 6 ayı geçmiyorken diğer arkadaşlarınızın nişan törenine gitmeniz insanda hafif bir depresyon ve ufaktan Halil Sezai dinleyerek (ki hiç sevmem) İsyan etmenize sebeb olabilir.Hayallerinizin artık gerçekten saçma olduğunu anladığınız ve çok az bir kısmını gerçekleştirmek için uğraştığınız dönemdir.Aslında hepsini isteseniz gerçekleştirirsinizde arada bir aşk gelince birde evde kalma durumu oluşmaması için biraz olsun vazgeç...

Çıkardıklarımız,Saydıklarımızdan Fazla,

Çok hayal kurduk gözlerimizi kapattığımızda gördüklerimizi gerçekleştirmek kolay gibi geldi bize. Bu kadar zor olacağını tahmin etmemiştik.Yorulmuştuk daha yolun en başında. Birde yol gösteren olmayınca her an vazgeçmek için bir sürü sebeb vardı. Yürümekten vazgeçenlerle doluydu arkamız onların varlığını hissettikçe daha çok zorlaştı bazı şeyler Çok hayal kurduk gökyüzüne bakarak bir sürü şekil çıkardık ve onların bize yol göstereceğine inandık.Oysa bulutlar sadece Tanrının hapşırıklarıydı. İnanmak istedik önce olanlara sadece yeniden gelmeyeceklerden saydık fakat çıkardıklarımız saydıklarımızdan fazla olunca sıfırla çarpıldık yapayalnız kaldık. Tüm olanlardan sonra yinede vazgeçmedik hayal kurmaktan şimdi o vazgeçenleri hissetmiyoruz. Sadece önümüzde beliren küçük bir parıltıyı takip ediyoruz yaklaştıkça  bizi kendine çeken.....