Ana içeriğe atla

Bir Miras Bırakmak


Hepsimizin  hayatı bazen  iyi bazen kötü ve hepimizin hayatında yapmak istediğimiz hayallerimiz ulaşmak istediğimiz hedeflerimiz var.Bizlerin dünyaya bir bitki gibi yaşamak için gelmediğimiz bir gerçek hiç durmadan yeni birşeyler yapıyoruz üretiyoruz gerek bilimde gerek sanatta kısacası her alanda.Yaşarken evet dolu dolu yaşamak önemli sağlıklı mutlu ve diyer tüm gerekçelerle fakat yaşarken dünyaya faydamız ne olacak ben öldükten sonra bu dünyaya ne bırakacağım hiç bunu düşündünüz mü yoksa sadece bir çerceve fotoğrafla anılarda mı yaşayacağım hepsimiz yaşadığımız sürece kendimizi özel hissetmek isteriz kusursuz mutlu ve mükemmel kimileri bunu abartır ve kibirleşir kibirle birlikte ucsuz bucaksız yalnızlıkda gelir tabi.Ben öldükten sonra arkamda güzel bir miras bırakmak istiyorum ismimin anılmasına deyecek önemli anlamlı işlere imza atmak istiyorum normal bir insan gibi sadece ölüm yıl dönümümde bir demet çicek ve fatıha suresıyle anılmak istemiyorum yaptığım miras bıraktığım anlamlı işlerimle her zaman anılmak hatırlanmak istiyorum işte bunun için çalışıyorum kime anlatsam herkes korkulu gözlerle bakar oldu bana sanki çok farklı birşey istemişim gibi halbuki sadece tarih olmak değil tarihte yer almak istiyorum hepsi bu tarihte yer almak elbette çok zor öncelikle çok cesur olmak gerekiyor korkusuz ve hırslı fakat hırslı olurken kontrollü elde tutmak gerekiyor çünkü hırs tehlikeli bir zehirdir fazlasıda zarardır azıda kararınca olursa güzel işler başarır tarihde güzel işlerle anılırsınız.Mustafa Kemal Atatürk, cesurdu yılmadı ve başardı inanıyorum ki her ne kadar bir kesim Atatürkü unutturmaya çalışsada hiç bir zaman unutulmayacak yada Martın Luther Kıng ın I have a dream konuşması ve uğruna yaptıkları tarihte o kadar cesur insanlar var ki yazmakla bitmez ben benim kahramanlarımı yazdım kaahramanlarımdan sadece iki  örnek verdim.Bir miras bırakmak gerekiyor yaşarken çalışmak hiç vazgeçmeden dünyaya güzel bir hediye bırakmak adınızın her yıl anılmasına değer anlamlı bir miras.
                                                L.G

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Belki dünya insan olsaydı, "Yine geldim amaçsız bir dönüş" diye fısıldayabilirdi

Ne olduğunu anlamadan geçen koca bir 365 gün... Belki dünya insan olsaydı, "Yine geldim amaçsız bir dönüş" diye fısıldayabilirdi. Bizde yeni umutlarla toz pembe birkaç saat yaşayalım diye, yemeler içmeler, birkaç havalı story atmak için girdiğimiz bir savaşın içindeyiz. Hayallerimizi dövizin hızına kaptırmışız. Belki yetişebiliriz, belki ucundan yakalayabiliriz. Geçtiğimiz yıl, çok fazla başkaları adına utandığımız, insanlığımızı sorguladığımız bir yıl oldu. Yorucu ve yıpratıcıydı, fakat aynı zamanda ışıklı dört mevsimi de hissettirdi bize. Kendi savaşımın içinde bir adım daha ileriye gittiğim bir yıldı. Çok şey değiştirebildim mi hayatımda? Bazen evet, bazen hayır. Hoşlandığım çocuğun bana yazmaması canımı yaktı, ama Lady Gaga'nın "Kariyeriniz bir sabah uyandığınızda sizi sevmediğini asla söylemeyecek" sözünü hatırlayıp, yoluma daha sıkı sıkı tutundum. 30 yaşın verdiği zorunlu bir olgunlukla birlikte, tahammül sınırlarımız azalıyor. İnsanlara karşı daha az taha

Herşeyin Bittiği Yerdeyim

Herşeyin bittiği yerdeyim tüm hayallerimin umutlarımın hayatımın bittiği yerdeyim.Tüm ümitlerim tükendi emeklerimin hepsi boşunaymış gece gündüz uğraşmalarım,uykusuzluklarım,fedakarlıklarım herşey bir anda hepsini kaybettim artık kaybedecek hiç birşeyim kalmadı kendi bedenimden başka bu nedenle artık korkmuyorum bu durum beni korkusuz bir hale getirdi artık daha ne olabilir ki beni daha çok ne acıda bilir ki diye düşünmeye başladım çok acı çekiyorum ama yinede acılarımdan kurtulmak için uğraşmaya karar verdim son bir kez daha denemeye hayallerim için daha güzel bir hayat için ne olmasa kaybedecek hiçbirşeyim kalmadı umudum çok zayıf karanlık bir çukurda yalnızca güneşin doğmasını bekliyorum gökyüzü birden karardı belki yine birden mavi olur ve benimde çıkmak için uğraştığım çukurdan çıkabilmek için bir ışık bulurum.Herşeyimi yitirdim artık sadece bir nefes alacak kadar ümidim var ama yinede son kez deneyecek kadar ümit bıraktım içimde ve deneyeceğim her ne olursa olsun deneyec

+20 Yaş Sendromu

          Hani vardır ya böyle artık aynalara baktığınızda eskisi gibi değilsinizdir nerde o eski günler dersiniz aslında 40'lı yaşlarda söylemeye başlarsınız ama 20 'li yaşlarda da söylemeye başladık biz.Lisede sınıfınızdaki en ilginç (burda ilginç darken aslında en kötüsünü söylüyorum) çiftin sizden once nişanlandığını duymak yada artık doğum günü partileri yerine nişan,düğün partilerine davet edilmeye başladığınız an işte o an 20'li yaş sendromu başlamış oluyor.Daha siz doğru düzgün bir ilişki yaşayamıyorken rekor ilişki süreniz 6 ayı geçmiyorken diğer arkadaşlarınızın nişan törenine gitmeniz insanda hafif bir depresyon ve ufaktan Halil Sezai dinleyerek (ki hiç sevmem) İsyan etmenize sebeb olabilir.Hayallerinizin artık gerçekten saçma olduğunu anladığınız ve çok az bir kısmını gerçekleştirmek için uğraştığınız dönemdir.Aslında hepsini isteseniz gerçekleştirirsinizde arada bir aşk gelince birde evde kalma durumu oluşmaması için biraz olsun vazgeçersiniz.Zate