Hep aşkı kendi oturduğumuz yerden bekledik yalnızlığımızın çağresi belliyken biz hep çağresizliği oynadık peki neden ? sadece biraz tembel olduğumuz için biraz fazla beklemenin kimseye zarar vermeyeceğini düşündüğümüz için fakat zaman ilerledikçe bazı şeyleri tatmadan hayat ilerlemiyor pastanın en güzel dilimini kapmak için erken davranmalıyız.Seviliyorken hep uyuyorduk şimdi sevme sırası bizde uykudan kalkma vakti geldi.Pişman olmadan aşık olma sırası artık bizde
Ne olduğunu anlamadan geçen koca bir 365 gün... Belki dünya insan olsaydı, "Yine geldim amaçsız bir dönüş" diye fısıldayabilirdi. Bizde yeni umutlarla toz pembe birkaç saat yaşayalım diye, yemeler içmeler, birkaç havalı story atmak için girdiğimiz bir savaşın içindeyiz. Hayallerimizi dövizin hızına kaptırmışız. Belki yetişebiliriz, belki ucundan yakalayabiliriz. Geçtiğimiz yıl, çok fazla başkaları adına utandığımız, insanlığımızı sorguladığımız bir yıl oldu. Yorucu ve yıpratıcıydı, fakat aynı zamanda ışıklı dört mevsimi de hissettirdi bize. Kendi savaşımın içinde bir adım daha ileriye gittiğim bir yıldı. Çok şey değiştirebildim mi hayatımda? Bazen evet, bazen hayır. Hoşlandığım çocuğun bana yazmaması canımı yaktı, ama Lady Gaga'nın "Kariyeriniz bir sabah uyandığınızda sizi sevmediğini asla söylemeyecek" sözünü hatırlayıp, yoluma daha sıkı sıkı tutundum. 30 yaşın verdiği zorunlu bir olgunlukla birlikte, tahammül sınırlarımız azalıyor. İnsanlara karşı daha az taha
Yorumlar
Yorum Gönder