Ana içeriğe atla

Akıllı İnsanlar Nerede ?

2010 yılında Amerikalı sanatçı Pink (çok iyi ses,ve güzel şarkılara sahip) Stupid Girls adlı bir şarkı yaptı.Şarkının sözleri,klibi herşeyi çok anlamlıydı.Dünyanın genel durumu,kadınların cinsel obje görünmesi akıllı insanların azalmasına çok espirili ve akıllıca bir eleştiri niteliğinde bir şarkıydı.Artık bence aptal kızlar değil genel olarak aptal insanlar olduk.(yada aptal demek pek doğru olmadı) ''Kendilerini akıllı zanneden insanlar '' demek daha doğru olacak.Erkeklerde artık cinsel obje olarak görülmeye başlandı.'' Kıvançın  baklavaları'' hepimizi alt üst etti.Spor salonları doldu taştı Dünyanın en önemli şeyi vücüt geliştirmek oldu.Kaslarını geliştiren her erkek fotoğraflarıyla dünya barışı sağlamışcasına '' asla vazgeçme,spor hayattır....'' gibi bir sürü manasız sözlerle felsefe yapmaya başladılar.Tabi kas yapan ve kendilerini süperman, heman, batman zanneden o çok akıllı insanları beğenen bir sürü akıllı kızlarımız var.Onlarında kalır yanları yok tabi sahte sarışın modası,dar paltolonlar,her ne kadar basen ölçüleri bir çamaşır makinesiyle aynı olsada tayt giymeler....vs Tabikide tüm bunlara sebeb olan Kıvançın baklavaları değil. Bizim güzel görünmekle ilgili aşırı derecede tehlikeli ve zararlı takıntılarımız.Bu takıntılar şimdilerde birçok sorunu beraberinde getiriyor tabi.Akıllı insanlar azalıyor,Kendilerini akıllı zanneden insalar artıyor.Halbuki bizim baklavalara ihtiyaçımız yok aklını kullanan  zeki kendini bilen görüntüsüyle sorunu olmayan özgüven sahibi o güzel insanlara ihtiyaçımız var.Pinkin şarkısında dediği gibi  '' Where, oh where, have the smart people gone? Oh where, oh where could they be? ''   Gerçekten o akıllı insanlar nereye gitti ? Birileri lütfen onları bulup getirsin çok ihtiyaçımız var...( Aslında pek eleştiri yazıları yazmaktan hoşlanmam fakat bu kez durum gerçekten önemli)

Bahsettiğim o şarkı ;


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Belki dünya insan olsaydı, "Yine geldim amaçsız bir dönüş" diye fısıldayabilirdi

Ne olduğunu anlamadan geçen koca bir 365 gün... Belki dünya insan olsaydı, "Yine geldim amaçsız bir dönüş" diye fısıldayabilirdi. Bizde yeni umutlarla toz pembe birkaç saat yaşayalım diye, yemeler içmeler, birkaç havalı story atmak için girdiğimiz bir savaşın içindeyiz. Hayallerimizi dövizin hızına kaptırmışız. Belki yetişebiliriz, belki ucundan yakalayabiliriz. Geçtiğimiz yıl, çok fazla başkaları adına utandığımız, insanlığımızı sorguladığımız bir yıl oldu. Yorucu ve yıpratıcıydı, fakat aynı zamanda ışıklı dört mevsimi de hissettirdi bize. Kendi savaşımın içinde bir adım daha ileriye gittiğim bir yıldı. Çok şey değiştirebildim mi hayatımda? Bazen evet, bazen hayır. Hoşlandığım çocuğun bana yazmaması canımı yaktı, ama Lady Gaga'nın "Kariyeriniz bir sabah uyandığınızda sizi sevmediğini asla söylemeyecek" sözünü hatırlayıp, yoluma daha sıkı sıkı tutundum. 30 yaşın verdiği zorunlu bir olgunlukla birlikte, tahammül sınırlarımız azalıyor. İnsanlara karşı daha az taha

Vaktin varken SEV

Vaktin varken sev, Korkma duygularından sadece yaklaş Yargılama kendini aynalarda sadece inan Kalbin varken hisset sıcaklığını saflaş biraz Çiceklerden yol yap sevgine ve sakın geri dönme Vaktin varken sev, Bir tekrarı daha olmayacak çünkü Bak bir kelebek daha öldü Bu kez kalbinin götürdüğü yere git. Sorma sorgulama sadece git. Vaktin varken sev Koru sımsıkı sar aşkı kaybetme sakın Vedalar acıtsada,korkma ağlamaktan Hadi yaklaş şimdi başlıyor aşk......

+20 Yaş Sendromu

          Hani vardır ya böyle artık aynalara baktığınızda eskisi gibi değilsinizdir nerde o eski günler dersiniz aslında 40'lı yaşlarda söylemeye başlarsınız ama 20 'li yaşlarda da söylemeye başladık biz.Lisede sınıfınızdaki en ilginç (burda ilginç darken aslında en kötüsünü söylüyorum) çiftin sizden once nişanlandığını duymak yada artık doğum günü partileri yerine nişan,düğün partilerine davet edilmeye başladığınız an işte o an 20'li yaş sendromu başlamış oluyor.Daha siz doğru düzgün bir ilişki yaşayamıyorken rekor ilişki süreniz 6 ayı geçmiyorken diğer arkadaşlarınızın nişan törenine gitmeniz insanda hafif bir depresyon ve ufaktan Halil Sezai dinleyerek (ki hiç sevmem) İsyan etmenize sebeb olabilir.Hayallerinizin artık gerçekten saçma olduğunu anladığınız ve çok az bir kısmını gerçekleştirmek için uğraştığınız dönemdir.Aslında hepsini isteseniz gerçekleştirirsinizde arada bir aşk gelince birde evde kalma durumu oluşmaması için biraz olsun vazgeçersiniz.Zate