Ana içeriğe atla

Ayrılık Sendromu





Ayrılık üzerine yüzlerce şarkı yazılmıştır binlerce şiir bir o kadar film yani anlayacağınız ayrılık bizi ciddi şekilde etkiliyor..Sevgiliden ayrılmak ne büyük bir problemdir zordur depresyona girersiniz ne zaman bitip bitmeyeceği belli değildir,diğer yandan kendinizi meşgul etmeye çalışırsınız bir türlü meşgul olacak faaliyet bulamazsınız...vs İşte tüm bunlar birleşince Ayrılık Sendromu oluşuyor.Peki sende mi ayrıldın sevgilinden birde ayrılık sebebi bir başkası mı yada küçük sorunları balon gibi şişirip sonra balonun yüzüne patlaması sonuçu yaşadığın tuaf korku ve şaşkınlık mı(çok tuaf bir benzetme yaptım farkındayım) o zaman bu yazı sana geliyor.Tabi ayrılık sendromu öyle hemenden başlamıyor basamakları var.İlk önce ayrıldınız daha ayrılığın üzerinden 24 saat geçmiş ve siz daha ne olduğunun farkına varamadınız.Yani şimdi artık mesaj  yok mu ? Sabah öpücükleri ? peki ya pazar sabahları süpriz kahvaltılar ? tüm bu soruları sormaya başladığınız zamanlar ilk basamağı atmışsınız demektir tebrikler.Tabi bu sorulara ne yazık ki kendi kendinize cevap vermek durumundasınız.Bu evrenin yaşandığı günler gelip geçerken 1 hafta sonra artık en yakın arkadaşınızla hayatınızın planını yapmış ve bundan sonra neler yapacağınızı kararlaştırmışsınız demektir.Herşeyin yoluna gireceğini artık işinize,derslerinize,kariyerinize daha çok vakit ayırabileceğinizin farkına varmak sizi çok mutlu etmeye başlar fakat içinizdeki o ses başlar bir güzel konuşmaya ve dönüşü olmayan bir yol için yolcuğu davet eder '' intikam almayacak mısın ? '' Herkes tabikide intikam almak ister.Hiç kimse ben çekiyor aman ona bişey olmasın diyemez aslında istemezde herkesin kendine göre intikam planları vardır.Ama şu sıralar çok popüler olan bir intikam programını anlatacağım.Sosyal medyayı kullanrak kıskandırma çabaları yada '' sensiz ben aslında çok mutluyum bak ne güzel günler geçiriyorum '' cümlesini sanal ortamda youmlama çabalarıdır.Bu programın içerisinde ise sabahları mutlaka umut verici bir o kadarda gizliden gizliye kelimelerle eski sevgiliye gönderme yapılan bir dörtlük paylaşmak ve yataktan yeni kalkmış halde fotoğraf paylaşmaktır ve yazacağınız dörtlüğün sonunada kocaman harflerle GÜNAYDIN yazmanız gerekir.Bu aslında ben eski sevgiliye bir gönderme yapmıyorum sadece herkese bir günaydın demek istedim anlamına gelir. Fotoğraf paylaşmayı her gün yapmak zorundasınız başka türlü intikam programınız başlamış olmaz.Tabi bu fotoğrafları arkadaşlarınız beğenir sonra eski sevgilinizin yakın arkdaşları beğenir ki eğer eski sevgilinizin arkadaşlarıda beğendiyse çok iyi bir ilerleme sağladınız demektir.Ardından arkadaşlarınızla gittiğiniz mekanlarda içtiğiniz içkilerin fotoğraflarını paylaşmak hatta sarhoş olmuş bir şekilde yolda yürürken arkadaşınızın sizin videonuzu çekip paylaşması eski sevgili için yapılacak en büyük intikamlardan biridir.Şimdi tüm bunları yaptınız ve süreklide tekrarlıyorsunuz eski sevgili boş durur mu sanıyorsunuz.Sıra eski sevgilide.O da ilk zamanlar (eğer ayrılık sebebi eski sevgiliniz ise) yalnızken çekilmiş bir sürü fotoğraf paylaşır.Yalnız içilmiş içkiler,sahil kenarında dalgaları izlerken çekilen selfie yada çok pardon özçekim bunların sadece tek bir anlamı vardır o da '' bak çok pişmanım yalnızım geri dön ne olur geri dön '' diyerek sezen aksudan göndermeler yaparki bazı arkadaşlarımızda bu işe yarayabilir.İntikam almak programı uzun bir süre ister ne zaman nasıl biteceği hiç belli olmaz eğer iki tarafta çok inatçı ise o zaman daha çok fotoğraf paylaşmanız anlamına gelmektedir.Tabi tüm bu anlattıklarım her iki taraf içinde geçerli erkeklerde kızlarda tüm bunları yapıyor bunlar sadece kızların yada erkeklerin yaptığı şeyler değil artık bu tarz konularda eşit durumdayız (kadın erkek eşitliğini savunanlara selam olsun başardınız)
Hiç kimse sevgilisinden ayrılmak istemez fakat bazen öyle şeyler olur ki açılan yaralar kapanmaz yada taşınması ağır yükler olur omuzlarınızda ve son noktayı koyar ayrılırsınız.Zordur geçmesi zaman alır ama bittiği zaman daha çok şey öğrenir ve olgunlaşırsınız yani iyi yöndende bakmak gerekir.Ayrılık sendromu zordur ama yaşanması gerekenler listesindede mutlaka ilk beşte yer alır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Belki dünya insan olsaydı, "Yine geldim amaçsız bir dönüş" diye fısıldayabilirdi

Ne olduğunu anlamadan geçen koca bir 365 gün... Belki dünya insan olsaydı, "Yine geldim amaçsız bir dönüş" diye fısıldayabilirdi. Bizde yeni umutlarla toz pembe birkaç saat yaşayalım diye, yemeler içmeler, birkaç havalı story atmak için girdiğimiz bir savaşın içindeyiz. Hayallerimizi dövizin hızına kaptırmışız. Belki yetişebiliriz, belki ucundan yakalayabiliriz. Geçtiğimiz yıl, çok fazla başkaları adına utandığımız, insanlığımızı sorguladığımız bir yıl oldu. Yorucu ve yıpratıcıydı, fakat aynı zamanda ışıklı dört mevsimi de hissettirdi bize. Kendi savaşımın içinde bir adım daha ileriye gittiğim bir yıldı. Çok şey değiştirebildim mi hayatımda? Bazen evet, bazen hayır. Hoşlandığım çocuğun bana yazmaması canımı yaktı, ama Lady Gaga'nın "Kariyeriniz bir sabah uyandığınızda sizi sevmediğini asla söylemeyecek" sözünü hatırlayıp, yoluma daha sıkı sıkı tutundum. 30 yaşın verdiği zorunlu bir olgunlukla birlikte, tahammül sınırlarımız azalıyor. İnsanlara karşı daha az taha

Vaktin varken SEV

Vaktin varken sev, Korkma duygularından sadece yaklaş Yargılama kendini aynalarda sadece inan Kalbin varken hisset sıcaklığını saflaş biraz Çiceklerden yol yap sevgine ve sakın geri dönme Vaktin varken sev, Bir tekrarı daha olmayacak çünkü Bak bir kelebek daha öldü Bu kez kalbinin götürdüğü yere git. Sorma sorgulama sadece git. Vaktin varken sev Koru sımsıkı sar aşkı kaybetme sakın Vedalar acıtsada,korkma ağlamaktan Hadi yaklaş şimdi başlıyor aşk......

+20 Yaş Sendromu

          Hani vardır ya böyle artık aynalara baktığınızda eskisi gibi değilsinizdir nerde o eski günler dersiniz aslında 40'lı yaşlarda söylemeye başlarsınız ama 20 'li yaşlarda da söylemeye başladık biz.Lisede sınıfınızdaki en ilginç (burda ilginç darken aslında en kötüsünü söylüyorum) çiftin sizden once nişanlandığını duymak yada artık doğum günü partileri yerine nişan,düğün partilerine davet edilmeye başladığınız an işte o an 20'li yaş sendromu başlamış oluyor.Daha siz doğru düzgün bir ilişki yaşayamıyorken rekor ilişki süreniz 6 ayı geçmiyorken diğer arkadaşlarınızın nişan törenine gitmeniz insanda hafif bir depresyon ve ufaktan Halil Sezai dinleyerek (ki hiç sevmem) İsyan etmenize sebeb olabilir.Hayallerinizin artık gerçekten saçma olduğunu anladığınız ve çok az bir kısmını gerçekleştirmek için uğraştığınız dönemdir.Aslında hepsini isteseniz gerçekleştirirsinizde arada bir aşk gelince birde evde kalma durumu oluşmaması için biraz olsun vazgeçersiniz.Zate