Ana içeriğe atla

Hayat Beklemez









"Hayat cepte değil kenarında köşesinde alaaddinin şişesinde beklemez"diyor Sezen Aksu bir şarkısında Hayat kesinlikle beklemiyor her an önemli üzüntümüzde sevinçimizde Hayatımızı renklendirmek elimizde eğer sizde benim gibi bir yere not almadan yapamıyorsanız hemen elinize bir kağıt ve kalem alın ve bu sene yapmak istediklerinizin bir listesini çıkartın. 10 maddeden oluşsun bu liste ve yapmak için hemen harekete geçin inanın başarma duygusu sizi Hayata daha çok bağlayacak ve zorlandığınız şeyleri birden yapmış olacaksınız.Herkesin kendisine göre bir listesi vardır fakat ben size örnek olması için kendi listemden ve okuduğum kitaptaki listeden maddeler yazacağım umarım sizlerde kendi listenizi oluşturur ve hepsini gerçekleştirirsiniz ne kadar anlamlı yaşarsınız o kadar kendinizi sonsuza bırakırsınız
işte listem :

1-Tek başıma seyehate çıkmak (izmire gitmek istiyorum)
2-Paten satın alıp her hafta sonu parkta kaymak
3-Yaz Tatilinde Çalışmak
4-Motorsiklet kullanmayı öğrenmek
5-Bir çocukluk arkadaşımla kahve içmeye gitmek
6-Yeni biriyle tanışmak ve facebooktan bir kez olsun sohbet edebilmek
7-En yakın arkadaşlarımla bir dıscoya gitmek ve sabaha kadar eğlenmek
8-gece deniz kenarında yürümek
9-Kalabalık bir cadde de dans etmek
10-mavi renk peruk takıp okula gitmek

Listem kimilerine göre çok sıradan yada bu ne ya tarzı şeyler olabilir fakat bunlarda benim yapacaklarım listesi ve listedekileri yapmayı başardığım günlerin kanıdı olması için fotograflarımı blogda paylaşacağım bana şimdiden kolay gelsin çünkü rezil olacağım kesin =))

kitaptaki liste

1-Hayalinizdeki işi yapın


2-Bir dava için gönüllü olun

3-50 şehir gezmiş olun

4-Tek başınıza tatile çıkın

5-Kendi evinizi alın

6-Aşık olun

7-Çocuk sahibi olun

8-Yeni yılda New York'a gidin

9-Soy ağacınızı çıkarın

10-Bir hobinizde profesyonelleşin

11-Kendi kitabınızı yazın

12-Dövme yaptırın

13-Birini affedin

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Vaktin varken SEV

Vaktin varken sev, Korkma duygularından sadece yaklaş Yargılama kendini aynalarda sadece inan Kalbin varken hisset sıcaklığını saflaş biraz Çiceklerden yol yap sevgine ve sakın geri dönme Vaktin varken sev, Bir tekrarı daha olmayacak çünkü Bak bir kelebek daha öldü Bu kez kalbinin götürdüğü yere git. Sorma sorgulama sadece git. Vaktin varken sev Koru sımsıkı sar aşkı kaybetme sakın Vedalar acıtsada,korkma ağlamaktan Hadi yaklaş şimdi başlıyor aşk......

+20 Yaş Sendromu

          Hani vardır ya böyle artık aynalara baktığınızda eskisi gibi değilsinizdir nerde o eski günler dersiniz aslında 40'lı yaşlarda söylemeye başlarsınız ama 20 'li yaşlarda da söylemeye başladık biz.Lisede sınıfınızdaki en ilginç (burda ilginç darken aslında en kötüsünü söylüyorum) çiftin sizden once nişanlandığını duymak yada artık doğum günü partileri yerine nişan,düğün partilerine davet edilmeye başladığınız an işte o an 20'li yaş sendromu başlamış oluyor.Daha siz doğru düzgün bir ilişki yaşayamıyorken rekor ilişki süreniz 6 ayı geçmiyorken diğer arkadaşlarınızın nişan törenine gitmeniz insanda hafif bir depresyon ve ufaktan Halil Sezai dinleyerek (ki hiç sevmem) İsyan etmenize sebeb olabilir.Hayallerinizin artık gerçekten saçma olduğunu anladığınız ve çok az bir kısmını gerçekleştirmek için uğraştığınız dönemdir.Aslında hepsini isteseniz gerçekleştirirsinizde arada bir aşk gelince birde evde kalma durumu oluşmaması için biraz olsun vazgeç...

Yalnızlık Değil Derdim

Yalnızlık hiçbir zaman derdim olmadı. Sizin 'yalnızlık' diye tanımladığınız şey, benim için kendimi dinlemektir. Esas yalnızlık, kimseyle sevgi paylaşamamaktır; sizi dinleyecek, anlayacak, kahvenize eşlik edecek birinin hayatınızda olmamasıdır. Bu büyük bir yalnızlık olurdu ve inanılmaz çekilmez bir hayat olurdu. Esas sorun, sevgisizlikten gelmektedir. İnsanların duvarlarından, buz kesmiş kalplerinden. Herkes mi bu kadar kötü olur? Çoğunluk evet. Unutmamalıyım ki muhtemelen ben de bir başkası için "kötü" biriyim. Burada görecelik devreye giriyor ama esas konumuza dönersek; yalnızlık değil derdim. Sevgisizlik, en büyük korkum; sevgisiz kalmak ne büyük bir acıdır. Susuz kalmış bir ağaç gibi hissedersiniz, çaresizce yağmuru beklersiniz. Paylaşmayı bilmemek, aslında en büyük sorun. Birbirimizle olan iletişim, en büyük nedeni... En büyük hediye, aşık olmaktır bu yaşamda. En derinliklerinize kadar hissettiğiniz o korkunç his, ah, ne hoştur... Ne geldiği, ne de gittiği zaman...