Bir gün gelir herkes kendi hayatını yaşamak ister kendi kurduğu ailesi kendisine ait bir hayat için uğraşır işte o zaman geldiğinde en yakın arkadaşlarınızdan ayrılma zamanıdır yeni bir hayat için Hayallerinizi gerçekleştirmek için hep tutulmayacak sözler verilir sürekli arayacağım seni fakat hiç bir zaman sözler tutulmaz sadece eski resimlere bakınca özlediğiniz aklınıza gelir o kadar , her zaman insanlar değişir başka yerlerde başkalarıyla eğlenirken bulursunuz kendinizi eskiden çılgınlar gibi eğlenerek yaptığınız delilikleri şimdi başkalarıyla yaparsınız.Hayatın en acımasız yönüdür bu zaman geçtikce yalnız kalmaya başlarsınız ve hep eski günleri ararsınız içinizde bir gün görüşeceğinize dair bir umutla ama her zaman bir umut kalacaktır
Ne olduğunu anlamadan geçen koca bir 365 gün... Belki dünya insan olsaydı, "Yine geldim amaçsız bir dönüş" diye fısıldayabilirdi. Bizde yeni umutlarla toz pembe birkaç saat yaşayalım diye, yemeler içmeler, birkaç havalı story atmak için girdiğimiz bir savaşın içindeyiz. Hayallerimizi dövizin hızına kaptırmışız. Belki yetişebiliriz, belki ucundan yakalayabiliriz. Geçtiğimiz yıl, çok fazla başkaları adına utandığımız, insanlığımızı sorguladığımız bir yıl oldu. Yorucu ve yıpratıcıydı, fakat aynı zamanda ışıklı dört mevsimi de hissettirdi bize. Kendi savaşımın içinde bir adım daha ileriye gittiğim bir yıldı. Çok şey değiştirebildim mi hayatımda? Bazen evet, bazen hayır. Hoşlandığım çocuğun bana yazmaması canımı yaktı, ama Lady Gaga'nın "Kariyeriniz bir sabah uyandığınızda sizi sevmediğini asla söylemeyecek" sözünü hatırlayıp, yoluma daha sıkı sıkı tutundum. 30 yaşın verdiği zorunlu bir olgunlukla birlikte, tahammül sınırlarımız azalıyor. İnsanlara karşı daha az taha
Yorumlar
Yorum Gönder