İnsan her ne kadar unutmak istesede unutamıyor yaşanılanları "ben seni unutmak için sevmedim ki "diyesi geliyor insanın fakat unutmak gerekiyor bazen hiç birşey istediğin gibi gitmeyince fakat unutulmuyor aç susuz kalıyorsun ağlarken içim gülüyor gözlerim bir günah gibi saklamak zorunda kalıyorum tüm anıları yaşanmışları kimseler mutsuz olduğumu yıkıldığımı görmemeleri için çünkü bir kere herkese ben iyi olacağım sözü verdim ve sözümü tutmak zorundayım.En zor şey ne oluyor biliyormusun ? Herkese çok iyiymiş gibi davranmak gülmek eğlenmek aslında kimse bilmiyor sevdiğin kahveyi içtiğimde karşımda seni hayal ettiğimi özlediğimi şarkımız otobüsde giderken çaldığında sadece güzel şarkıymış diyip geçmek zorunda kalıyorum çünkü unutmak için söz verdim.Biliyorum ne yaparsam ne kadar zaman geçsede çıkmayacaksın yüreyimden ama yinede yaşamak zorundayım mutlu olmak yalnızlıkla savaşmak zorundayım her zaman sensiz ama hep içimde yaşatarak seni.
Ne olduğunu anlamadan geçen koca bir 365 gün... Belki dünya insan olsaydı, "Yine geldim amaçsız bir dönüş" diye fısıldayabilirdi. Bizde yeni umutlarla toz pembe birkaç saat yaşayalım diye, yemeler içmeler, birkaç havalı story atmak için girdiğimiz bir savaşın içindeyiz. Hayallerimizi dövizin hızına kaptırmışız. Belki yetişebiliriz, belki ucundan yakalayabiliriz. Geçtiğimiz yıl, çok fazla başkaları adına utandığımız, insanlığımızı sorguladığımız bir yıl oldu. Yorucu ve yıpratıcıydı, fakat aynı zamanda ışıklı dört mevsimi de hissettirdi bize. Kendi savaşımın içinde bir adım daha ileriye gittiğim bir yıldı. Çok şey değiştirebildim mi hayatımda? Bazen evet, bazen hayır. Hoşlandığım çocuğun bana yazmaması canımı yaktı, ama Lady Gaga'nın "Kariyeriniz bir sabah uyandığınızda sizi sevmediğini asla söylemeyecek" sözünü hatırlayıp, yoluma daha sıkı sıkı tutundum. 30 yaşın verdiği zorunlu bir olgunlukla birlikte, tahammül sınırlarımız azalıyor. İnsanlara karşı daha az taha
Yorumlar
Yorum Gönder