Yalnızlık ne zaman acıtmaya başlar ? etrafınızda kimse kalmadığında mı ? yoksa tüm arkadaşlarınız sizi terk ettiğinde mi herkes mutlu bir aşk yaşarken siz yalnızlıkla birlikteyken mi ? "her zaman yanındayız" diyen fakat her zaman yanınızda olmayan arkadaşlarınız olunca mı yalnızlık acıtır ? Evinizde akşam yemeği yerken masanın karşısına boş bir tabak koyunca mı ? Yalnızlık acıtır özellikle geceleri karanlıkla anlaşır yalnızlık ve sizi en savunmasız anınızda yakalar Yalnızlık acıtır herkesin çalışma masasında bir küçük çerçevede sevdiklerinin resmi varken sizinkinde kimsenin olmadığı zaman daha çok acıtır
Ne olduğunu anlamadan geçen koca bir 365 gün... Belki dünya insan olsaydı, "Yine geldim amaçsız bir dönüş" diye fısıldayabilirdi. Bizde yeni umutlarla toz pembe birkaç saat yaşayalım diye, yemeler içmeler, birkaç havalı story atmak için girdiğimiz bir savaşın içindeyiz. Hayallerimizi dövizin hızına kaptırmışız. Belki yetişebiliriz, belki ucundan yakalayabiliriz. Geçtiğimiz yıl, çok fazla başkaları adına utandığımız, insanlığımızı sorguladığımız bir yıl oldu. Yorucu ve yıpratıcıydı, fakat aynı zamanda ışıklı dört mevsimi de hissettirdi bize. Kendi savaşımın içinde bir adım daha ileriye gittiğim bir yıldı. Çok şey değiştirebildim mi hayatımda? Bazen evet, bazen hayır. Hoşlandığım çocuğun bana yazmaması canımı yaktı, ama Lady Gaga'nın "Kariyeriniz bir sabah uyandığınızda sizi sevmediğini asla söylemeyecek" sözünü hatırlayıp, yoluma daha sıkı sıkı tutundum. 30 yaşın verdiği zorunlu bir olgunlukla birlikte, tahammül sınırlarımız azalıyor. İnsanlara karşı daha az taha
yalnızlık kendimizle bile olamadığımızda acıtır.
YanıtlaSilkesinlikle öyle
Sil