Arkadaşlarımızın ilişkileri hakkında konuşmak çok kolay gelir her zaman '' ayrıl canım nolacak bu da çekilmez ki bunu mu buldun Tanrı aşkına'' ve niceleri. başkalarının aşk konularında prof ünvanı almaya aday oluruz fakat kendi ilişkimiz her zaman berbattir.Aşk üç kelimeden oluşurken kolay görünür fakat yaşarken hiçte kolay değil ve çoğu zaman yazıldığı kadar kolay olsaydı diye isyan ederiz.Kolay olan tek şey başkalarının ilişkileri hakkında atıp tutmak yakın arkadaşınız ayrılık canları verdiğinde bir paket peçete ve şarapla yanına gitmek eğer son zamnlarda bu durum artmışsa bunun iki sebebi olabilir birincisi çevrenizdekiler hiç iyi günler geçirmiyor ikincisi sonbahar ayrılık mevsimidir kehaneti gerçek.Ama her ne olursa olsun canınız sıkılıyor ve onun yanındayken ondan sıkılıyorsanız'' bence ayrılın''.
Hani vardır ya böyle artık aynalara baktığınızda eskisi gibi değilsinizdir nerde o eski günler dersiniz aslında 40'lı yaşlarda söylemeye başlarsınız ama 20 'li yaşlarda da söylemeye başladık biz.Lisede sınıfınızdaki en ilginç (burda ilginç darken aslında en kötüsünü söylüyorum) çiftin sizden once nişanlandığını duymak yada artık doğum günü partileri yerine nişan,düğün partilerine davet edilmeye başladığınız an işte o an 20'li yaş sendromu başlamış oluyor.Daha siz doğru düzgün bir ilişki yaşayamıyorken rekor ilişki süreniz 6 ayı geçmiyorken diğer arkadaşlarınızın nişan törenine gitmeniz insanda hafif bir depresyon ve ufaktan Halil Sezai dinleyerek (ki hiç sevmem) İsyan etmenize sebeb olabilir.Hayallerinizin artık gerçekten saçma olduğunu anladığınız ve çok az bir kısmını gerçekleştirmek için uğraştığınız dönemdir.Aslında hepsini isteseniz gerçekleştirirsinizde arada bir aşk gelince birde evde kalma durumu oluşmaması için biraz olsun vazgeç...
Yorumlar
Yorum Gönder