Bir
gün gelecek ve öleceğiz.Cennet kapısında Tanrı bize
günahlarımızı,iyiliklerimizi,haksızlıklarımızı.... yaşadığımız sürece ne
yaptığımızı sormayacak.Tanrı sadece bize şu soruyu soracak ; ‘ Sevgi İçin
Kalbini Ne kadar Açtın ? ‘ zor bir soru değil mi ? Hayatımız boyunca bizi
besleyen yaşama bağlayan tek bağ sevgidir.Kalbimizin atmasını sağlayan bazen
saçmalayan bazen güldüren bazende üzen şey sevgidir.Onunla beslenir büyür
yeşeririz.Tabi her zaman sevgi bizim için iyi olmaz her yazın kışı olduğu gibi
sevgininde iyisi kötüsü var.Ama her koşulda sevgi bizi besler öğretir ders
çıkarmamızı sağlar.Sevgi diyorum sevgi bir erkeğe bir kadına bir köpeğe belki
bir cansız nesneye duyulan bağlılık duygusu. Aslında en basit duygu hayatımızda
fakat fazla farkına varamıyoruz.Yada varmaktan çekiniyoruz.Sevgimizi belli
etmekten ‘ Seni Seviyorum ‘ demekten.Tüm bunların yanında ‘ Sevdikte ne oldu işte bitti ‘ herşey bir
gün biter ama yine sevgi kalır belki iyi bitmeyen bir sevgidir ama o iyi
bitmeyen sevgi sayesinde daha emin adımlar atmayı öğreniriz.Sevgi Mutluluk
getirir aşk getirir sevginin yanında bedavaya bir sürü şey gelir.Mutluluk,
zaten sahip olduklarımızla tatmin olma duygusudur.Sadece tatminkarlığımızı
besler.Aşk, iki kişi arasında yaşanan geçici bir duygudur.Bazılarımız için bir
heves,bazılarımız için sadece cinsellik.Aşk aslında haz
almaktır.Sevginin tanımı ise.... Hayatın en güzel şeyidir.Tüm canlıları
besleyen bir arada tutan şey sadece sevgidir.Peki şimdi siz kendi hayatınızdaki
yaşanmışlıklarınızı düşünün tabi fazla eskilere gitmenize gerek yok siz
kalbinizi ne kadar sevgi için paylaştınız ? yada Ne kadar Çok Sevdiniz ?
Ne olduğunu anlamadan geçen koca bir 365 gün... Belki dünya insan olsaydı, "Yine geldim amaçsız bir dönüş" diye fısıldayabilirdi. Bizde yeni umutlarla toz pembe birkaç saat yaşayalım diye, yemeler içmeler, birkaç havalı story atmak için girdiğimiz bir savaşın içindeyiz. Hayallerimizi dövizin hızına kaptırmışız. Belki yetişebiliriz, belki ucundan yakalayabiliriz. Geçtiğimiz yıl, çok fazla başkaları adına utandığımız, insanlığımızı sorguladığımız bir yıl oldu. Yorucu ve yıpratıcıydı, fakat aynı zamanda ışıklı dört mevsimi de hissettirdi bize. Kendi savaşımın içinde bir adım daha ileriye gittiğim bir yıldı. Çok şey değiştirebildim mi hayatımda? Bazen evet, bazen hayır. Hoşlandığım çocuğun bana yazmaması canımı yaktı, ama Lady Gaga'nın "Kariyeriniz bir sabah uyandığınızda sizi sevmediğini asla söylemeyecek" sözünü hatırlayıp, yoluma daha sıkı sıkı tutundum. 30 yaşın verdiği zorunlu bir olgunlukla birlikte, tahammül sınırlarımız azalıyor. İnsanlara karşı daha az taha
Yorumlar
Yorum Gönder