Aslında Zaman diye bişey yok hiç bir zamanda olmadı.Sadece bizim uydurduğumuz birşey.Bazı şeylerin geçtiğini zannetmemiz için.Günlerde yok aslında o da zaman gibi kendimizi kandırmak için ''günler geçti bak yeni bir gün başladı'' diye bilmemiz için.Her gün başka bir güneş doğmuyor aslında sadece güneş yaşamımıza ışık katıyor ve hiçbir zaman sönmeyecek bir ışık tükenmeyecek yok olmayacak....Biz birgün tükeneceğiz hemde sonsuzluğa yok olacağız hiç farkına varmadan biteceğiz. Güneşin doğduğu günleri göremeyeceğiz.Tek güzel yanı artık birilerini beklemeyeceğiz günleri saymayacak,zamanla savaşmayacağız.
Ne olduğunu anlamadan geçen koca bir 365 gün... Belki dünya insan olsaydı, "Yine geldim amaçsız bir dönüş" diye fısıldayabilirdi. Bizde yeni umutlarla toz pembe birkaç saat yaşayalım diye, yemeler içmeler, birkaç havalı story atmak için girdiğimiz bir savaşın içindeyiz. Hayallerimizi dövizin hızına kaptırmışız. Belki yetişebiliriz, belki ucundan yakalayabiliriz. Geçtiğimiz yıl, çok fazla başkaları adına utandığımız, insanlığımızı sorguladığımız bir yıl oldu. Yorucu ve yıpratıcıydı, fakat aynı zamanda ışıklı dört mevsimi de hissettirdi bize. Kendi savaşımın içinde bir adım daha ileriye gittiğim bir yıldı. Çok şey değiştirebildim mi hayatımda? Bazen evet, bazen hayır. Hoşlandığım çocuğun bana yazmaması canımı yaktı, ama Lady Gaga'nın "Kariyeriniz bir sabah uyandığınızda sizi sevmediğini asla söylemeyecek" sözünü hatırlayıp, yoluma daha sıkı sıkı tutundum. 30 yaşın verdiği zorunlu bir olgunlukla birlikte, tahammül sınırlarımız azalıyor. İnsanlara karşı daha az taha
Yorumlar
Yorum Gönder