Herkesin hayatına öldürmeye değer kişiler girmiştir.Tek bir hamlede nefeslerini kesmek onları yok etmek istemediniz mi hiç size yaşattıklarının intikamını almak kendi ellerinizle yaşamına son vermek azrail rolünü seçmek.Kimilerine göre oldukça canice yada yanlış bir düşünce ama herkesin hayatında mutlaka Öldürmeye Değer Kişiler vardır.Peki ölüm gerçekten doğru bir yolmudur yani gerçek son ölüm müdür yoksa ölüm sadece bir başlangıç mıdır aslında hiç kimse bilmiyor sonrasında neler oldugunu sadece bazı tahminlerde bulunarak kendimiz için cevaplar buluruz o kadar.Ümit ederiz öyle olmasını isteriz o kadar.Ölüm belkide Tanrının intikamıdır.Yada sadece bir sonsuzluğa giriş biletidir.Öldürmeye değer kişiler her zaman hayatımızda var olacak ve bizler iyi insan olmak için o öldürmeye değer kişiler adına gerçekten cehennem olduğuna inanmaya devam edeceğiz yoksa diğer türlü katil olmak sıradanlaşacak ki öyle bir durumda dünya çok tuaf bir yere dönüşecek gerçi şimdiki halide pek iyi sayılmaz.
Hani vardır ya böyle artık aynalara baktığınızda eskisi gibi değilsinizdir nerde o eski günler dersiniz aslında 40'lı yaşlarda söylemeye başlarsınız ama 20 'li yaşlarda da söylemeye başladık biz.Lisede sınıfınızdaki en ilginç (burda ilginç darken aslında en kötüsünü söylüyorum) çiftin sizden once nişanlandığını duymak yada artık doğum günü partileri yerine nişan,düğün partilerine davet edilmeye başladığınız an işte o an 20'li yaş sendromu başlamış oluyor.Daha siz doğru düzgün bir ilişki yaşayamıyorken rekor ilişki süreniz 6 ayı geçmiyorken diğer arkadaşlarınızın nişan törenine gitmeniz insanda hafif bir depresyon ve ufaktan Halil Sezai dinleyerek (ki hiç sevmem) İsyan etmenize sebeb olabilir.Hayallerinizin artık gerçekten saçma olduğunu anladığınız ve çok az bir kısmını gerçekleştirmek için uğraştığınız dönemdir.Aslında hepsini isteseniz gerçekleştirirsinizde arada bir aşk gelince birde evde kalma durumu oluşmaması için biraz olsun vazgeç...
Yorumlar
Yorum Gönder