Ana içeriğe atla

Yolun Neresindeyim Bilmiyorum

Hayat; bir yolculuk.
Doğum ve Ölüm arasında yürüdüğümüz yol.
Yolun nasıl başlayacağını bilmiyoruz aynı şekilde nasıl biteceğinide.
Tek yapabildiğim yolda nasıl yürüyeceğime hangi şekilde gideceğime karar verebiliyorum.
Bazen karanlık,bazen aydınlık çoğu zaman yalnız devam ediyorum yoluma...
Kime göre neye göre yalnızlık aslında değişir.Herkesin yalnızlığı başkadır.
Yolculuğumdan oldukça memnunum yolumda çoğu zaman engeller çıkıyor
Tüm engelleri yok etmek önemli olan yok edemeyenlerden olmak büyük hata
O hataya dişmemek için belkide her zaman aksilik ve zorluklarla karşılaşıyorum
Bazende inatçı olduğum içinde oluyor Farkındayım ama düzeltemiyorum
Yada düzeltmek istemiyorum öylede mutluyum
Hayal kırıklıklarımla ayrılıklarımla vedalarımla iyi geçinmem gerekiyor
Hayat ne zaman nasıl bir süpriz çıkaracak karşıma bilemiyorum
Ben sadece yürümek istediğim yolda yürümeye çalışıyorum.
Yinede hayat istediği şekilde cevap veriyor
Sanırım önemli olan o cevapları nasıl değerlendirdiğin şu Hayatta.
Yolculuğumun tam olarak neresindeyim bilmiyorum
Daha çok uzun bir yolum var bunu hissede biliyorum
Çok fazla deneyimim yok belkide Hayatla daha yaşım 20'lerde
Ama yinede Hayatı anlamaya başladığımı söyleye bilirim.
Hayatla iyi anlaşmaya çalışmak anlamsız
Her türlü o istediği gibi devam ediyor oyuna
Yapman gereken oyunun kurallarını bilmek ve sabırlı olmak
Oyunun kuralı şu :SAVAŞÇI olmak
Ben iyi bir Savaşçıyım.
Savaşçı olduğum için çok mutluyum
Savaşmak zorundayım diğer türlü teslim olmuş oluyorum Hayata.
Teslim olmak bana göre değil
Herşekilde her koşulda Savaşıyorum
Evet bazen bıkıyorum yoruluyorum isyan ediyorum
Kötü duygular alev alıyor zihnimde bedenimde
Ama yinede bir yerlede Umut denen şey güneşin varlıını hatırlatıyor
Devam ediyorum bende.
Hayat çoğumuza Şans diye nitelendirdiklerimizden vermiyor
Herkese göre Şans değişe bilir Ama şansı kendin yaratmak aynıdır
Oturup beklmek hiç birşeyi değiştirmiyor bu Hayatta
Tabi oturup beklerken sizi koruyan bir meleğiniz varsa durum değişir.
İşte o zaman belkide bana göre Şanslı olanlardansınız
Ama ben şansa hiç bir zaman inanmıyorum.
Şansa inanmamayı çok iyi öğrendim Hayattan
Çünkü herşey için Savaşıyorum ve sonuna kadarde böyle devam edecek.
Savaşmak insanı yorar hemde çok ama aynı zamanda çok güçlü yapar
Kırılganlığınızı saklamayı öğrenirsiniz.
Hayatta bir savaşçı olmak çok önemli bana göre ve ben bir Savaşçıyım
Savaşçı olduğum içinde çok mutluyum.
Hayat hiç birşeyi bedelini almadan sunmaz.
Boşuna o hayaller rüyalar.
 Savaşmak gerek her zaman.
Hayattan alacağın en güzel ilaç : aile,dostların,arkadaşlarındır
İlaçsız kalma mutlaka ilaçlarını al yanına onları koru sahip çık
Aileni seçemeye bilrisin ama diğerleri senin elinde.
Ben mutluyum çünkü ilaçlarım oldukça kaliteli ve güzel
Tabikide bana göre.
Hayat bir yolculuktur.
Ve ben bu yolculukta bugün bir adım daha attım
Bir yaş daha aldım almayada devam edeceğim
Zorlu bir yıldı yine Hayat fazla zorladı beni
Ödüllerimi almak için bekliyorum sabrediyorum Çünkü fazlasıyla yordu.
Hayat bir yolculuktur,Savaşçı olmak şart İlaçlarının iyi olması şart
Hayat bir serüven Hayat bir armağan herşeye rağmen.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Vaktin varken SEV

Vaktin varken sev, Korkma duygularından sadece yaklaş Yargılama kendini aynalarda sadece inan Kalbin varken hisset sıcaklığını saflaş biraz Çiceklerden yol yap sevgine ve sakın geri dönme Vaktin varken sev, Bir tekrarı daha olmayacak çünkü Bak bir kelebek daha öldü Bu kez kalbinin götürdüğü yere git. Sorma sorgulama sadece git. Vaktin varken sev Koru sımsıkı sar aşkı kaybetme sakın Vedalar acıtsada,korkma ağlamaktan Hadi yaklaş şimdi başlıyor aşk......

+20 Yaş Sendromu

          Hani vardır ya böyle artık aynalara baktığınızda eskisi gibi değilsinizdir nerde o eski günler dersiniz aslında 40'lı yaşlarda söylemeye başlarsınız ama 20 'li yaşlarda da söylemeye başladık biz.Lisede sınıfınızdaki en ilginç (burda ilginç darken aslında en kötüsünü söylüyorum) çiftin sizden once nişanlandığını duymak yada artık doğum günü partileri yerine nişan,düğün partilerine davet edilmeye başladığınız an işte o an 20'li yaş sendromu başlamış oluyor.Daha siz doğru düzgün bir ilişki yaşayamıyorken rekor ilişki süreniz 6 ayı geçmiyorken diğer arkadaşlarınızın nişan törenine gitmeniz insanda hafif bir depresyon ve ufaktan Halil Sezai dinleyerek (ki hiç sevmem) İsyan etmenize sebeb olabilir.Hayallerinizin artık gerçekten saçma olduğunu anladığınız ve çok az bir kısmını gerçekleştirmek için uğraştığınız dönemdir.Aslında hepsini isteseniz gerçekleştirirsinizde arada bir aşk gelince birde evde kalma durumu oluşmaması için biraz olsun vazgeç...

Çıkardıklarımız,Saydıklarımızdan Fazla,

Çok hayal kurduk gözlerimizi kapattığımızda gördüklerimizi gerçekleştirmek kolay gibi geldi bize. Bu kadar zor olacağını tahmin etmemiştik.Yorulmuştuk daha yolun en başında. Birde yol gösteren olmayınca her an vazgeçmek için bir sürü sebeb vardı. Yürümekten vazgeçenlerle doluydu arkamız onların varlığını hissettikçe daha çok zorlaştı bazı şeyler Çok hayal kurduk gökyüzüne bakarak bir sürü şekil çıkardık ve onların bize yol göstereceğine inandık.Oysa bulutlar sadece Tanrının hapşırıklarıydı. İnanmak istedik önce olanlara sadece yeniden gelmeyeceklerden saydık fakat çıkardıklarımız saydıklarımızdan fazla olunca sıfırla çarpıldık yapayalnız kaldık. Tüm olanlardan sonra yinede vazgeçmedik hayal kurmaktan şimdi o vazgeçenleri hissetmiyoruz. Sadece önümüzde beliren küçük bir parıltıyı takip ediyoruz yaklaştıkça  bizi kendine çeken.....