Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Bir bataklığa saplanmış gibi hissediyorum yine

Bir bataklığa saplanmış gibi hissediyorum yine. Bu hissi tam altı yıl önce de yaşamıştım. Çıkamayacağımı, başaramayacağımı düşündüğüm o anlarda, bir el uzanmıştı bana. Ve hayalini kurduğum, arzuladığım yer için bir kapı aralanmıştı. Bugün, tam altı yıl önce başladığım odadan bakıyorum kendime. O ilk günkü halime… Ne kadar heyecanlıydı, ne kadar mutluydu… Çünkü yapabildiğini görmüştü. Ama şimdiki ben… Yorgunum. Ve bir kez daha bir bataklığa saplanıyormuş gibi hissediyorum. Ama bu kez korkmuyorum. Çünkü değiştirmem gerekenleri biliyorum. Sadece cesaretimi toplamayı bekliyorum. Yorgunluğumun geçmesini istiyorum. Savaşmak zor. Ama bu hayatta ne kolay ki? Yan gelip yatmak isterdim belki, ama hiç öyle biri olamadım. Muhtemelen hiçbir zaman da olamayacağım. Yine savaşacak bir şey bulurum. Yine arar, sorar, başlarım. Bulunduğum yerde insanlar bir bataklığa saplanmış. Bense suyun kenarında, ayaklarıma doğru ağır ağır yükselen çamurlu suyu izliyorum. Henüz çok değil… Biraz daha bek...
En son yayınlar

Yalnızlık Değil Derdim

Yalnızlık hiçbir zaman derdim olmadı. Sizin 'yalnızlık' diye tanımladığınız şey, benim için kendimi dinlemektir. Esas yalnızlık, kimseyle sevgi paylaşamamaktır; sizi dinleyecek, anlayacak, kahvenize eşlik edecek birinin hayatınızda olmamasıdır. Bu büyük bir yalnızlık olurdu ve inanılmaz çekilmez bir hayat olurdu. Esas sorun, sevgisizlikten gelmektedir. İnsanların duvarlarından, buz kesmiş kalplerinden. Herkes mi bu kadar kötü olur? Çoğunluk evet. Unutmamalıyım ki muhtemelen ben de bir başkası için "kötü" biriyim. Burada görecelik devreye giriyor ama esas konumuza dönersek; yalnızlık değil derdim. Sevgisizlik, en büyük korkum; sevgisiz kalmak ne büyük bir acıdır. Susuz kalmış bir ağaç gibi hissedersiniz, çaresizce yağmuru beklersiniz. Paylaşmayı bilmemek, aslında en büyük sorun. Birbirimizle olan iletişim, en büyük nedeni... En büyük hediye, aşık olmaktır bu yaşamda. En derinliklerinize kadar hissettiğiniz o korkunç his, ah, ne hoştur... Ne geldiği, ne de gittiği zaman...

Belki dünya insan olsaydı, "Yine geldim amaçsız bir dönüş" diye fısıldayabilirdi

Ne olduğunu anlamadan geçen koca bir 365 gün... Belki dünya insan olsaydı, "Yine geldim amaçsız bir dönüş" diye fısıldayabilirdi. Bizde yeni umutlarla toz pembe birkaç saat yaşayalım diye, yemeler içmeler, birkaç havalı story atmak için girdiğimiz bir savaşın içindeyiz. Hayallerimizi dövizin hızına kaptırmışız. Belki yetişebiliriz, belki ucundan yakalayabiliriz. Geçtiğimiz yıl, çok fazla başkaları adına utandığımız, insanlığımızı sorguladığımız bir yıl oldu. Yorucu ve yıpratıcıydı, fakat aynı zamanda ışıklı dört mevsimi de hissettirdi bize. Kendi savaşımın içinde bir adım daha ileriye gittiğim bir yıldı. Çok şey değiştirebildim mi hayatımda? Bazen evet, bazen hayır. Hoşlandığım çocuğun bana yazmaması canımı yaktı, ama Lady Gaga'nın "Kariyeriniz bir sabah uyandığınızda sizi sevmediğini asla söylemeyecek" sözünü hatırlayıp, yoluma daha sıkı sıkı tutundum. 30 yaşın verdiği zorunlu bir olgunlukla birlikte, tahammül sınırlarımız azalıyor. İnsanlara karşı daha az taha...

Karanlıkta Işık Aramak Boşa

 Çok yürüdüm ne kadar yürüdüm bilmiyorum Ayaklarımı artık hissetmiyorum  ''Oralar çok ıssız bak kaybolursun'' diyenlere aldırış etmeden Yürüdüm,bıkmadan yorulmadan ışığı bulacağım ümidiyle Sonra küçük bir parlaklık hissettim avcumun içinde Aradığım ışık aslında avuclarımdaydı Karanlıkta yürümek boşunaydı Sonra avcumu kaldırdım başımdan yukarıya İlk biraz korktum çünkü ne göreceğimi bilemiyordum Ama avcumun aydınlattığı kadar göreceğim için karanlıktan korkmamaya başladım Aydınlattığı kadardı benim dünyam  Sonra daha ileriye gittim hep ileriye Bir ışığa ihtiyaçım yoktu karanlıkta yolumu bulmak bana kalmıştı Sonra ışığımın yetersiz olduğunu farketmeye başladım  İşte o an büyük bir umutsuzluk kapladı yüreğimi Ne zaman sona ermişyi bu ışığın kaynağı Neden eskisi gibi tatmin etmiyordu yol Benzer yerlerden geçimiyordum oysa Sorun sadece kendi küçük bölgemi aydınlatmaktı Oysa gidersem uzaklaşırsam kocaman bir dünya bekliyordu  Ben artık avcumun içindeki kaynağı kullanm...

Çemberin Neresindesin ?

Geçen günlerde bir kişisel gelişim kitabı okudum.Daha önce kişisel gelişim kitablarına karşı bir önyargım varken bu kitab tüm önyargılarımı yıkıp geçti.Kinsun dan Ben Kendime Yeterim isimli kitab bazı şeylerin hayatımla ilgili düşünmeme neden oldu.Kitabın bir bölümünde : " yaşadığınız ve yaptıklarınız artık standart mı geliyor belkide sürekli aynı çemberde yürüyorsunuz da farkında değilsiniz yoksa çember siz misin yada çemberin dışında mısınız ? " diyor.Hayatımı sorgulamaya başlayınca bu çemberin ne olduğunu acaba gerçekten bir çember çizerek sürekli aynı şeyleri tekrarlayıp tekrarlamadığımı düşündüm.İnsan ne yaparsa sıkılmaz yada ne yapmaya başlayınca çember çizmiş gibi hisseder aynı yerde yıllarca yaşamak sadece bir çember oluşturmak mıdır başka yerlere gitmek yeni yerler keşfetmek çemberin dışına çıkmak mıdır ? ve daha bir sürü soru geldi aklıma.Neyse ki kalmadı geriye cevapsız sorular cevaplarım vardı her biri için.Biraz bu çember üzerine düşünmeye başladım.Çemberim ne ka...
  Karanlık kördü. Tek bir ışık kalmadı çöktü. Adım çoğalmadan karanlıkta,Bak en derinlere bul beni. Sesim yok oldu boşlukta,Zaman yuttu bedenimi kayboldum. Azalırken nefesim,Çığlıklarımı duyan olmadı. Ruhum kalamadı bedenimde. Oysa yol almamış hayallerim, Bilmiyordum aşkı sevdayı,geldi kopardı teker teker. Tozu bile kalmadı,kurtulamadım. Dualarda kurtulur muyum   dersin ? Annemin gözyaşları yol oldu hayallerime Ben çoğaldım herkesin gözlerinde Bir soru şimdi başucumdaki adamın dilinde Hakkımı soruyorlar hiç alamadım oysa Söylesene 10 yıllık mıydı hakkım dedim Azrail bakamadı yüzüme Aldım mı payıma düşeni ? Döner mi karanlıklar aydınlığa Bir avuç bulut olur mu bedenim Yoksa bitti mi hikayem.

Merhaba 30

 Deli divane gibi arıyorum ne,neye,nasıl olduğunu arıyorum Aradığım tam olarak aşk mı bilmiyorum Belki sadece bir huzur, bir gecede hiçbirşey düşünmeden uyumak Yüzlerine konuşuyorum,susmuyorum Anlasınlar istiyorum hikayemi Sadece bakmaları yetmez,görmeleri lazım biliyorum O anı arıyorum huzuru bulduğumu hissettiğim o anı Belki bir cafede bir dostla içilen kahvede, Trafik ışıklarında beklerken radyoda çalan en sevdiğim şarkıda Korkularımdan arınmayı arıyorum. Özgürleşmeyi keşfetmeyi daha çok gökyüzüne ulaşmayı arıyorum. Hiç bitmeyecek bir hevesle devam ediyorum.